EBRD tarafından yapılan bir çalışmada , TürkiyeTürkiye’de bankaların kredi verme sürecinde kadın ve erkek girişimci ayrımı yaptığı sonucuna varılmıştır.
Bloomberg HT’den Zeynep Bayar’ın haberine göre J.Michelle Brockve Ralph DeHaasTürkiye’deki Kadın ve Erkek girişimciler tarafından yazılan araştırmada, kredi başvurularında koşulsuz onay alma oranının bire bir olduğu ancak kadın girişimcilerden kefil isteme oranının erkeklere göre yüzde 26 daha yüksek olduğu belirtildi.
EBRD Kıdemli Ekonomisti J. Michelle Brock, Türkiye’de kadın girişimcilere kredi başvuru sürecinde ayrımcılığa uğrama nedenlerini ve bu ayrımcılığın ülke ekonomisi üzerindeki sonuçlarını değerlendirdi.
Araştırma, küçük işletmelere verilen kredilerdeki cinsiyet ayrımcılığını ortaya çıkarmak amacıyla 334 Türk banka çalışanı ile gerçekleştirilmiştir. Raporda ayrımcılığın en çok kredi başvurusunda bulunan ve erkek egemen bölümlerde çalışan kadınları etkilediği belirtildi. Öte yandan, genç banka çalışanlarının 45 yaş üstü banka çalışanlarına göre kadın girişimcilerden kefil isteme olasılıklarının daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Brock, aynı şirketi yöneten ve aynı beceriye sahip iki operatörün birebir kredi talep ettiğini ancak kadın operatörlerden kefil isteme oranının erkeklere göre yüzde 26 daha yüksek olduğunu söyledi. Kadın girişimcilerin babalarına ya da kardeşlerine kefil olmasını istediğini belirten Brock, bu durumun kadın girişimcinin sosyal çevresi için oldukça maliyetli hale geldiğini söyledi.
Kadınlardan kefil istemenin ülke ekonomisine etkisini değerlendirdiği konuşmasında Brock, kadın işletmecinin kefil bulamayınca projeyi rafa kaldırdığını ya da başka bir şubeye yönelmek zorunda kaldığını belirtti. kadınlar çoğunlukta. Kârlı bir projeyi hayata geçirememenin şirketin büyümesini etkilediğini söyleyen Brock, bunun dolaylı olarak devletin vergi gelirlerinin düşük olmasına neden olduğunu söyledi.
‘Genç bankacılar kadınlara kredi verirken daha temkinli’
Brock, genç banka çalışanlarının kadın girişimcilerden kefil isteme oranının 45 yaş üstü banka çalışanlarına göre daha yüksek olmasının nedenini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
Ayrımcılığı önlemek için 3 strateji belirlendi
Araştırmada kadın girişimcilerin maruz kaldıkları ayrımcılığın önlenmesi için 3 stratejinin uygulanması önerilmektedir. Bunlardan ilki, kredi alma misyonu ile genç banka çalışanı kümelerine daha üst düzey çalışanların eklenmesidir.
İkincisi, örtük önyargıların gerçek dünyadaki etkisini azaltmak için stratejiler izlenmesi önerilir. Örneğin, bankaların kefilsiz kadınlara kredi vermek için şube bazında hedefler koyması ve bu hedefi tutturamayan şubeleri sorumlu tutması. Ya da başarılı kadın girişimcilerin bankaların iç bağlantı ve eğitim programlarına entegre edilmesi önerilmektedir.
Üçüncüsü, banka kredilerinin tamamen algoritmik karar verme ile değiştirilebileceği önerilmektedir. Bununla birlikte, rapor, algoritmik kredi puanlamasının örtük önyargılara eğilimli olanlar arasında yüz yüze ayrımcılığı azaltabileceğini, ancak kredi verme açısından sosyal kümelerin ortasındaki eşitsizlikleri azaltamayabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, dünya çapında kadın girişimcilerin erkek girişimcilere göre bankalardan daha az borç aldıkları dikkate alındığında, Türkiye’deki kadın girişimcilerin de üretken kapasitelerini doğru kullanmalarını engelleyen kredi kısıtlamalarıyla karşı karşıya kaldıkları bu araştırma ile tartışılmıştır. Türk bankalarının yakın zamanda bu araştırma için kurum içi bir çalışma yapıp yapmayacağı da merak konusu.
